yeğene

listen to the pronunciation of yeğene
التركية - الإنجليزية

تعريف yeğene في التركية الإنجليزية القاموس.

yeğen
nephew

Tom is Mary's nephew. - Tom Mary'nin erkek yeğeni.

My nephew is allergic to eggs. - Yeğenimin yumurtalara alerjisi var.

yeğen
niece

My niece is attractive and mature for her age. - Kız yeğenim yaşına göre çekici ve olgundur.

Tom has three nieces. - Tom'un üç kız yeğeni var.

yeğen
neice
yeğen
nephew; niece
التركية - التركية

تعريف yeğene في التركية التركية القاموس.

YEĞEN
(Hukuk) Kardeş çocuğunun diğer kardeşe olan akrabılık durumu
yeğen
Birine göre kardeşinin çocuğu
yeğen
Birine göre amca, hala, dayı veya teyzenin çocuğu
yeğen
Tüylü dişi deve ile tek hörgüçlü erkek devenin geriye melezlenmesiyle elde edilen bir deve türü
yeğen
Birine göre amca, hala, dayı veya teyzenin çocuğu: "Ama yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur."- T. Buğra