yaprağım

listen to the pronunciation of yaprağım
التركية - الإنجليزية

تعريف yaprağım في التركية الإنجليزية القاموس.

yaprak
leaf

Meg found a four leaf clover. - Meg dört yapraklı yonca buldu.

Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals. - E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.

yaprak
leaves

Many Peruvians have the habit of chewing coca leaves. - Birçok Perulunun koka yapraklarını çiğneme adeti vardır.

All the leaves on the tree turned yellow. - Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.

yaprak
{i} sheet

He crushed the sheet of paper up into a ball. - Bir yaprak kağıdı ezerek top yaptı.

Tom was as pale as a sheet. - Tom bir yaprak kadar solgundu.

yaprak
{i} blade
yaprak
(Gıda) leave

The garden was covered with fallen leaves. - Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.

The leaves of the trees turn yellow in fall. - Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.

yaprak
plate
yaprak
foliar
yaprak
lamination
yaprak
laminae
yaprak
panel
yaprak
(Tıp) folium
yaprak
cutform
yaprak
leaves of
yaprak
foil
yaprak
in leaf
yaprak
leaf; plate; sheet; foil
yaprak
layer, sheet (of dough or pastry): Bu baklavada altmış yaprak var. This baklava contains sixty layers of pastry
yaprak
folio
yaprak
grape leaf, vine leaf
yaprak
panel, section (of a rug, skirt, or sail)
yaprak
laminated
yaprak
page, leaf (of a book, newspaper, notebook, etc.)
yaprak
lamina
yaprak
geol. folium (in a metamorphic rock)
yaprak
folio , sheet , cut form , cut sheet
yaprak
frond
yaprak
foliage
yaprak
cut form
yaprak
leafage
yaprak
betel
التركية - التركية

تعريف yaprağım في التركية التركية القاموس.

Yaprak
varak
Yaprak
(Osmanlı Dönemi) ÜMLUC
yaprak
Eni 50 cm, boyu 75 cm olan bayrak ölçüsü
yaprak
Bitkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme gibi olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler
yaprak
Kat kat ayrılabilen şeylerde kat
yaprak
Bitkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme gibi olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler: "Dökülmüş yapraklar, bozulmuş bağlar / Bülbülün konduğu dallar perişan."- Karacaoğlan. Özellikle asma yaprağı
yaprak
Kitap, defter gibi şeylerde ön ve arka yüzü oluşturan kâğıtlardan her biri, varak
yaprak
Birkaç parça eklenerek yapılan şeylerde her parça
yaprak
Özellikle asma yaprağı
yaprak
Börek, baklava gibi şeylerde yufka
yaprak
Kitap, defter gibi şeylerde ön ve arka yüzü oluşturan kâğıtlardan her biri, varak: "Takvimin kapak yaprağını ve günlük yapraklarını kolayca çevirdim."- R. H. Karay