yaklaş

listen to the pronunciation of yaklaş
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) zoom in
(Bilgisayar) zoom
{f} near

Your birthday is drawing near. - Doğum günün yaklaşıyor.

The dictionary gathers nearly half a million words. - Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.

{f} approach

He approached and fell on his knees. - O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.

The president is difficult to approach. - Başkana yaklaşmak zordur.

{f} approximate

Dogs breathe approximately 30 times a minute. - Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.

The bridge is approximately a mile long. - Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.

come near

Don't let that dog come near me! - O köpeği yanıma yaklaştırma!

Don't let anyone come near the fire. - Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.

{f} nearing

We're slowly nearing the end. - Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

yaklaş ma
(Hukuk) (tır) approximation
yaklaş ve demirle
(Askeri) approach and moor