- تعريف yıl في التركية الإنجليزية القاموس.
- year Visitors to that town increase in number year by year. -Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor. 
 There was a castle here many years ago. -Yıllar önce orada bir kale vardı. 
 
-  (Bilgisayar) years India was governed by Great Britain for many years. -Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi. 
 India was governed by Great Britain for many years. -Hindistan uzun yıllardır Birleşik Krallık tarafından yönetildi. 
 
-  (Bilgisayar) yrs
-  (Bilgisayar) yr
- year sene 
- sun Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year. -Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı. 
 Tom hasn't sung in years. -Tom yıllarca şarkı söylemedi. 
 
- period of 365 days 
- period of 12 months 
- twelvemonth 
- yıl Z
-  (Askeri) year Boston is just one of the cities I visited last year. -Boston geçen yıl ziyaret ettiğim şehirlerden sadece biri. 
 Tom had a rough time last year. -Tom geçen yıl zor günler geçirdi. 
 
- yıl (şiir)
- sun 
- yıl başına
-  (Ticaret) per annum
- yıl boyunca
- all the year round 
- yıl boyunca
- year round 
- yıl dönüşümü
- epulation 
- yıl içerisinde
- yearly 
- yıl sonu
- year-end Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan. -Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir. 
 
- yıl aşırı
- in excess 
- yıl açılış
-  (Ticaret) start of year allocation
- yıl bazında
- on yearly basis 
- yıl başına
- per year 
- yıl boyu turizm
-  (Turizm) yearlong tourism
- yıl boyunca
- throughout the year 
- yıl halkası
- annual ring 
- yıl on iki ay
- 1. throughout the entire year. 2. continuously 
- yıl ortası
- midyear 
- yıl ortası sınavı
- midyear 
- yıl ortasındaki
- midyear 
- yıl sonu ayarlaması
-  (Ticaret) year-end adjustment
- yıl sonu bilanço
-  (Ticaret) year-end balance sheet
- yıl sonu bilançosu
-  (Ticaret) year-end balance sheet
- yıl sonu döviz alış kuru
-  (Ticaret) year-end buying exchange rate
- yıl sonu envanter kaydı
-  (Ticaret) year end entries
- yıl sonu envanter kaydı
-  (Ticaret) year end adjustment
- yıl sonu hesaplaşması
-  (Ticaret) yearly settlement
- yıl sonu itibariyle
- by year-end 
- yıl sonu itibarıyla
- by year-end 
- yıl sonu karı
-  (Ticaret) year end dividend
- yıl sonu kazancı
-  (Ticaret) year-end earning
- yıl sonu notu
-  (Eğitim) end of the year degree
- yıl sonu ortalaması
-  (Eğitim) year-end average
- yıl sonu raporu
-  (Ticaret) year-end report
- yıl sonu stokları
-  (Ticaret) ending stock
- yıl sonunda
- by the end of year 
- yıl uğursuzun
- (Atasözü) Nowadays everything seems to be going in favor of the crooks and the undeserving 
- yıl-iklim
- year-climate 
- bir yıl yaşayan bitki
- annual 
- her yıl 25 Aralık tarihinde İsa'nın doğumunun kutlanıldığı Hristiyan bayramı
- Christmas 
- yıl dönümü
- anniversary It's the anniversary of the end of the war. -Savaşın sonunun yıl dönümüdür. 
 It's Tom and Mary's anniversary. -Bu Tom ve Mary'nin evlilik yıl dönümü. 
 
- bin yıl
- millennium The Millennium Development Goals were supposed to be achieved by 2015. -Bin yılın kalkınma hedeflerine 2015 yılına kadar ulaşılması gerekiyordu. 
 A thousand years makes a millennium. -Bin yıl, bir millenium yapar. 
 
- bir önceki yıl
- previous year 
- birkaç yıl önce
- a few years ago 
- bu yıl içinde
- later this year 
- bütün yıl
- through the year 
- bütün yıl
- all the year round 
- bütün yıl boyunca
- year round 
- bütün yıl boyunca
-  (Konuşma Dili) all the year round
- bütün yıl boyunca
- year-round 
- ertesi yıl
- next year 
- gelecek yıl
- nextyear 
- her yıl
- yearly 
- her yıl
- year in year out 
- her yıl için
- per annum 
- her yıl olduğu gibi
- like every year 
- her yıl yapılan
-  (Politika, Siyaset) per annum
- iki yıl önce
- two years ago 
- ilk yıl
- first year 
- resmi yıl
- calendar year 
- temel yıl
-  (Politika, Siyaset) base year
- yedi yıl savaşı
-  (Tarih) seven years war
- yıl sonu
- final 
- önceki yıl
- last year 
- yıl sonu
- close of the year 
- yıl sonu
- end of year 
- 2 yıl vadeli
- two-year term 
- 20 yıl
- twenty years 
- 20 yıl
- 20 years 
- 4 yıl önceki
- 4 years ago 
- 40 yıl sonra
- forty years later 
- 40 yıl sonra
- 40 years later 
- Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var
-  (Atasözü) A miss is as good as a mile
- artık yıl
- leap year How many days does a leap year have? -Bir artık yılda kaç gün vardır? 
 Except for leap years, February has only 28 days. -Artık yıllar dışında şubat sadece 28 gün çeker. 
 
- bu yıl
- this year I've worn out two pairs of shoes this year. -Bu yıl iki çift ayakkabı eskittim. 
 There will be an economic crisis at the end of this year. -Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak. 
 
- kırk yıl düşünse aklına gelmemek
- Eude someone 
- mali yıl
- financial year 
- yeni yıl arefesi
- New year's eve 
- yeni yıl tatili
- New year holiday 
- yıllar
- years India was governed by Great Britain for many years. -Hindistan uzun yıllardır Birleşik Krallık tarafından yönetildi. 
 In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola. -Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar. 
 
- Louisvil'de her yıl yapılan at yarışları
- Kentucky Derby 
- adam/yıl
-  (Ticaret) man-year
- adli yıl
- hilary term 
- adli yıl
- court year 
- akademik yıl
- academic year My friend graduates in one academic year. -Arkadaşım bir akademik yılda mezun oluyor. 
 The academic year began in September. -Akademik yıl eylül ayında başladı. 
 
- akademik yıl
- session 
- altı yıl süren
- sexennial 
- anomal yıl
- anomalistic year 
- artık yıl
- bissextile year 
- artık yıl
- intercalary year 
- artık yıl
- bissextile 
- ayrıksı yıl
- anomalistic year 
- başkanlık seçimlerinin yapıldığı yıl
- presidential year 
- beş yıl süren
- quinquennial 
- binlerce yıl
- thousand of years 
- bir yıl süren
- yearlong 
- burada bir yıl kalacağım
- I'll stay here for a year 
- bütçe yıl
-  (Hukuk) financial year
- bütün bir yıl
- all year round 
- dört yıl süren olay
- quadrennial 
- ertesi sene/yıl
- the ensuring year 
- geçen yıl
- last year He began to work for that company last year. -O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı. 
 The Japanese economy grew by 4% last year. -Japon ekonomisi geçen yıl %4 büyüdü. 
 
- her geçen yıl
- year after year 
- her yıl
- year after year They continued fighting against the invaders year after year. -Her yıl işgalcilere karşı savaşa devam ettiler. 
 The pledge to stop smoking cigarettes ranks among the top ten New Year's resolutions year after year. -Sigarayı bırakma sözü her yıl ilk on Yeni Yıl kararı arasında yer alıyor. 
 
- her yıl
- every year, annually 
- her yıl değişik ekin ekme
-  (Tarım) crop rotation
- her yıl ortaya çıkan şey
- hardy annual 
- her yıl yapılan
- annual 
- her yıl yeşeren bitki
- hardy annual 
- hicri yıl
- the year of the hegira 
- iki yıl
- twoyear 
- iki yıl süren
- biennial 
- iki yıl yaşayan bitki
- biennial 
- ikinci yıl öğrencisi
- sophomore 
- kameri yıl
- lunar year 
- kişi-yıl
-  (Tıp) person-year
- kırk yıl
- a month of sundays 
- mali yıl
- fiscal year They labored over the budget for the fiscal year 1997. -Onlar 1997 mali yılı için bütçe üzerinde çalıştılar. 
 
- mali yıl
-  (Ticaret) fy (fiscal year)
- mali yıl
- accounting year 
- mali yıl
- tax year 
- miladi yıl
- year of grace 
- on yıl kuralı
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) ten-year rule
- on yıl süren
- decade-long 
- ortalama yıl
- average year 
- otuz yıl savaşı (1618-48)
-  (Tarih) thirty years war
- prim alınmayan yıl
-  (Sigorta) year free of premium
- resmi yıl
- civil year 
- sekiz yıl süren
- octennial 
- sonraki on yıl izarfında
- in other ten years 
- sonraki on yıl içinde
- in other ten years 
- suratına bakanın kırk yıl işi rast gitmez
- (Konuşma Dili) He's a real Jonah./He brings bad luck to everyone he meets 
- yahudilerin yedi yılda bir ekim yapmadığı yıl
- sabbatical year 
- yedi yıl süren
- septennial 
- yeni (hükümet/yıl)
- incoming 
- yeni yıl
- the new year What are you planning to do for the New Year vacation? -Yeni yıl tatilinde ne yapmayı planlıyorsun? 
 Soon the new year comes around. -Yakında yeni yıl geliyor. 
 
- yeni yıl
- new year On New Year's Day many Japanese go to the shrine to worship. -Yeni Yıl Günü birçok Japon ibadet etmek için türbeye giderler. 
 On New Year's Day, many people visit neighborhood shrines. -Yeni Yıl Günü, birçok kişi, çevre türbelerini ziyaret eder. 
 
- yeni yıl büyük başlığı
-  (Bilgisayar) new year banner
- yirmi yıl süren
- vicennial 
- yıllar
- year’s