Bununla ilgili bir sorun görmüyorum.
- I don't see a problem with this.
Tom bununla birlikte uzaklaşmayacaktır.
- Tom won't get away with this.
Yanımda çok fazla nakit taşımam.
- I don't carry much cash with me.
Ben dışarıya giderken yanımda bir şemsiye alırım.
- I take an umbrella with me when I go out.
Bunun üzerine Tom'a yardım edemeyiz.
- We can't help Tom with that.
Eğer istiyorsan bizimle birlikte gelebilirsin.
- Come along with us if you like.
Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.
- In order to make us and everyone else remember this day, I ask everyone to plant a tree with us.
Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.
- I like living with you.
Endişelenme. Ben seninle kalacağım.
- Don't worry. I'll stay with you.
Onunla sinemaya gitmeye çekindim.
- I hesitated to go to the movie with him.
Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.
- As long as you are with him, you can't be happy.
Bu akşam yemekte benimle olmak ister misin?
- Would you like to have dinner with me tonight?
Benimle dans etmek ister misin?
- Would you like to dance with me?
Sizinle yaşamayı seviyorum.
- I love living with you.
Herkes sizinle aynı fikirde.
- Everybody agrees with you.
Jack is sick today and doesn't really seem with it.