الإنجليزية - التركية
تعريف well executed في الإنجليزية التركية القاموس.
- beautiful
- {s} güzel
Ben senden daha güzelim.
-I am more beautiful than you.
Ne güzel bir gökkuşağı!
-What a beautiful rainbow!
- beautiful
- {s} nefis
- beautiful
- zarif
Buz pateni zarif ve güzel olabilir.
-Ice skating can be graceful and beautiful.
O güzel ve ayrıca çok zarif.
-She is beautiful, and what is more, very graceful.
- beautiful
- gökçe
- beautiful
- {s} hoş
Tom sadece güzel kızlardan hoşlanıyor.
-Tom likes only beautiful girls.
O en güzel çiçekten hoşlanır.
-He likes the most beautiful flower.
- beautiful
- beautifully güzel bir şekilde
- beautiful
- ahım şahım
- beautiful
- keleş
- beautiful
- gül gibi
- beautiful
- {s} (çok) güzel
- beautiful
- akça pakça
- beautiful
- {s} biçimli
- beautiful
- harika
Aşk harika ve güzeldir.
-Love is wonderful and beautiful.
Gökyüzünün harika rengi az sonra yok oldu.
-The beautiful color of the sky soon faded away.
- beautiful
- çok iyi
- beautiful
- {s} tatlı
Bu çiçek tatlı kokuyor.
-This flower smells beautiful.
Leyla şimdiye kadar tanıdığım en tatlı ve en güzel kızdı.
-Layla was the sweetest and most beautiful girl I have ever met.
- beautiful
- ahu gibi
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف well executed في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- beautiful
well executed
الواصلة
well ex·e·cut·edالتركية النطق
wel eksıkyutıdالنطق
/ˈwel ˈeksəˌkyo͞otəd/ /ˈwɛl ˈɛksəˌkjuːtəd/
Resimler
السابق
المفضلات