Böylece Müslümanların dikkatini yetimlerin bakım ve koruması üzerine çekti.
- Somit machte er die Muslime auf die Fürsorge für die Waisen aufmerksam.
Bazı öksüzler evlatlık alınacak, ama hepsi değil.
- Some orphans will be adopted, but not all.
O, öksüze yakınlık gösterdi ve ona biraz para verdi.
- She sympathized with the orphan and gave him some money.
Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.
- Tom had a hard time raising enough money build the orphanage he'd promised to build.
Emekli olduktan sonra, Teresa kendini yetimlerin bakımı için adamış.
- After retirement, Teresa devoted herself to caring for orphans.
O kimsesiz çocuğa acıdı ve ona biraz para verdi.
- She felt sympathy for the orphan and gave him some money.
Onlar kimsesiz çocuğu evlat edindi.
- They adopted the orphan.
Removing categories orphans pages from the main category tree.
She is an orphan child.