verpackt

listen to the pronunciation of verpackt
ألمانية - التركية
ambalajlı
ambalajlı
paketlenme
verpackt auf
üzerinde paketlenmiş
verpackt in
paketlenmiş
verpackt mit
dolu
verpackt werden
paketlenmelidir
الإنجليزية - التركية

تعريف verpackt في الإنجليزية التركية القاموس.

packed
{s} tıka basa dolu

Tıka basa dolu olan o trende havasızlıktan öleceğimi düşündüm. - I thought I was going to suffocate on that train, which was absolutely packed.

Bu kulüp korkunç şekilde sıkıcıdır. Dans alanı boş ve sigara içme verandası tıka basa doludur. - This club is fearfully dull. The dance floor is empty and the smoking patio is packed.

boxed
ambalajlanmış
packed
dolmak
packed
(Ticaret) ambalajlanmış
packaged
{f} paketle
packed
kalabalık
packed
{f} paketle

Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım. - I sell rice in bulk or packed in 1 kilogram bags.

Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor. - Tom seems to have packed everything but the kitchen sink.

boxes
kutular

Bütün kutuları boş bulduk. - We found all the boxes empty.

John geldi ve kutulardan bazılarını taşıdı. - John came and moved some of the boxes.

packaged
paketlenmiş
wrapped
Sarılmış, sarılı
packaged
(Nükleer Bilimler) sarılmış
packed
{s} hıncahınç

Konferans salonu hıncahınç dolu. - The auditorium is packed.

Bu mekan hıncahınç dolu. - This place is packed.

packed
{s} ağzına kadar dolu
packed
{s} paketlenmiş

Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım. - I sell rice in bulk or packed in 1 kilogram bags.

Hepiniz paketlenmiş ve hazır mısınız? - Are you all packed and ready?

packed
toplanmış/kalabalık
packed
sıkıştırılmış
wrapped
{s} dalmış