unwillkürlich

listen to the pronunciation of unwillkürlich
ألمانية - التركية
الإنجليزية - التركية

تعريف unwillkürlich في الإنجليزية التركية القاموس.

instinctive
{s} doğuştan var olan
involuntarily
istemsiz olarak
instinctive
içgüdüsel

İçgüdüsel olarak ne yaptığını bilme yeteneğine güveniyorum. - I trust your ability to know what to do instinctively.

Tom içgüdüsel olarak geri çekildi. - Tom instinctively backed away.

instinctively
içgüdüsel olarak

Kuşlar uçmayı içgüdüsel olarak öğrenirler. - Birds learn to fly instinctively.

Çocuklara ve bebeklere içgüdüsel olarak kötü davranıyorum. - I'm instinctively bad with children and infants.

instinctive
içgüdülü
instinctively
İçgüdüsel olarak

İçgüdüsel olarak ne yaptığını bilme yeteneğine güveniyorum. - I trust your ability to know what to do instinctively.

Tom içgüdüsel olarak geri çekildi. - Tom instinctively backed away.

instinctive
(Tıp) İçgüdü ile ilgili, içgüdüsel
instinctive
(Tıp) İçgüdü halinde kendisini hissettiren, dürtü şeklinde içten gelen
instinctively
z. içgüdüsel olarak
involuntarily
(zarf) istemsiz olarak
involuntarily
istemeyerek
involuntary
gönülsüz,istenilmeden yapılan
involuntary
{s} istemeden yapılan
involuntary
{s} gayriihtiyari, istemeyerek yapılan, istemsiz
involuntary
{s} iradedışı
involuntary
(Sosyoloji, Toplumbilim) gayri iradi