Tom heard wolves howling.
- Tom kurtların ulumalarını duydu.
The howls grew louder and louder.
- Ulumalar gittikçe yükseldi.
We need a forward-looking leader to make this country great again.
- Bu ülkeyi yine ulu yapmak için ileri görüşlü bir öndere ihtiyacımız var.
Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.
- Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
I think it's highly unlikely that we'll ever get any help from the national government.
- Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum.
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
- Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
He spoke to the nation on August eighth.
- Sekiz Ağustosta Ulusa seslendi.
The dogs howled at the full moon.
- Köpekler dolunayda uludu.
The howls grew louder and louder.
- Ulumalar gittikçe yükseldi.
Layla heard the wild dogs howling.
- Leyla vahşi köpeklerin ulumasını duydu.
Tom heard wolves howling.
- Tom kurtların ulumalarını duydu.