tuer

listen to the pronunciation of tuer
الفرنسية - التركية
öldürmek; kırıp geçirmek
öldürmek

İkisini öldürmek üzereydi! - Il a failli les tuer tous les deux !

Onu öldürmek için, ona saldırdı. - L'homme l'a agressée avec l'intention de la tuer.

oldurmak
öldürtmek
öldür

Her şeyi geç, bu adam bir keresinde benim babamı öldürmeye kalkıştı. - Après tout, cet homme a tenté de tuer mon père à un moment.

Romeo, Juliet'in öldüğünü düşünerek, kendini öldürmeye karar verdi. - Romeo, croyant que Juliette était morte, décida de se tuer.

الفرنسية - الإنجليزية
{v} smite
{v} slay
{v} despatch
kill, murder; slay, destroy
kill

I was trying to kill time. - J'essayais de tuer le temps.

There's more ways than one to kill a cat. - Il y a pas mal de façons de tuer un chat.

kill off