Tropik bir adada tatil yapmak istiyorum.
- I want to take a vacation on a tropical island.
Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan, tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların % 80 yok olabilir.
- The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.
Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
- The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
Tom tropikal balık tutar.
- Tom keeps tropical fish.
Uçak tropikal bir fırtınaya girdi.
- The plane ran into a tropical thunderstorm.
Amazon ormanı dünyanın en büyük tropikal ormanıdır.
- The Amazonian forest is the largest tropical forest on Earth.
This is a tropical storm. It'll be over soon.
- Das ist ein tropischer Sturm. Es wird bald vorbei sein.
That island has a tropical climate.
- Diese Insel hat ein tropisches Klima.