to take part in a primary election

listen to the pronunciation of to take part in a primary election
الإنجليزية - التركية

تعريف to take part in a primary election في الإنجليزية التركية القاموس.

primary
{s} başlıca

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

primary
{s} birincil

Diğerleri bir seçim düzenlerken, bazı devletler parti yönetim kurulu tarafından birincil adaylar seçerler. - Some states select primary candidates by caucus, while others hold an election.

Güvenlik birincil sorundur. - Safety is the primary concern.

primary
{s} ana

Fransızca Tom'un ana dilidir. - French is Tom's primary language.

Onun dışarı çıkmak için ana nedeni Patty'yi görmekti. - His primary reason for going out was to see Patty.

primary
öncelikli

Nereye gideceğim ve ne göreceğim benim öncelikli ilgilerim. - Where to go and what to see were my primary concerns.

Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir. - My primary concern is your safety.

primary
(sıfat) ilk, birinci, baş, başlıca, ana, temel, en başta gelen, birinci derecede, birincil
take part in
-e katılmak, -e iştirak etmek
to take part
yer almak

Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar. - They want to take part in the Olympic Games.

Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor. - Our company wants to take part in that research project.

primary
asıl
primary
ilksel
primary
(Denizbilim) ilkil
primary
baş

Dürüstlük onun başarısı için temel nedendir. - Honesty is the primary reason for his success.

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

take part in
iştirak etmek
take part in
-e katılmak
take part in
katıl

Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum. - For myself, I would like to take part in the game.

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

take part in
katılmak

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

Tom törene katılmak istemiyor. - Tom doesn't want to take part in the ceremony.

primary
(İnşaat) ilk, birinci
primary
{s} en önemli, başlıca; temel, ana, asıl: primary problem en
primary
{s} temel

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

Bilimin temel amacı gerçeği , yeni gerçeği bulmaktır. - The primary aim of science is to find truth, new truth.

primary
{i} ana renk

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır. - There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

primary
primer
primary
{s} birinci

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz. - Love for the family is our primary duty.

Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır. - Telescopes have a primary and a secondary mirror.

primary
{i} uçucu kanat tüyü
primary
{s} birinci derecede
الإنجليزية - الإنجليزية
primary
to take in
Absorb
to take part in a primary election

    الواصلة

    to take part in a pri·ma·ry e·lec·tion

    التركية النطق

    tı teyk pärt în ı praymeri îlekşın

    النطق

    /tə ˈtāk ˈpärt ən ə ˈprīˌmerē əˈleksʜən/ /tə ˈteɪk ˈpɑːrt ɪn ə ˈpraɪˌmɛriː ɪˈlɛkʃən/
المفضلات