to strengthen in judgment or purpose

listen to the pronunciation of to strengthen in judgment or purpose
الإنجليزية - التركية

تعريف to strengthen in judgment or purpose في الإنجليزية التركية القاموس.

confirm
{f} tasdik etmek
confirm
{f} doğrulamak

Hiçbir şeyi doğrulamak zorunda değilim. - I don't have to confirm anything.

Onun yaşadığını doğrulamak olanaksızdır. - There is no way to confirm that he is alive.

confirm
(Bilgisayar) onayla

Bunu onaylamak için arayacağım. - I will call in order to confirm it.

Hesabınız aktif edildikten sonra bir yöneticiden onaylama e-postası alacaksınız. - You will receive a confirmation email after your account has been activated by an administrator.

confirm
doğrulayan
confirm
gerçeklemek
confirm
pekiştirmek
confirm
(Bilgisayar) yeni parolayı doğrula
confirm
sağlamlaştırmak
confirm
doğrula

Benim doğrulanmış bir rezervasyonum var. - I have a confirmed reservation.

Deney teorisini doğruladı. - The experiment confirmed his theory.

confirm
{f} takviye etmek
confirm
{f} (rezervasyonu) konfirme etmek; kesinleştirmek; sağlama bağlamak
confirm
(İnşaat) onay

Bir rezervasyonum var, benim adım Kaori Yoshikawa. İşte benim onay kartım. - I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here's my confirmation card.

30'u için rezervasyonumu onaylamak istiyorum. - I'd like to confirm my reservation for the 30th.

confirm
{f} kiliseye kabul etmek
confirm
{f} (birini) kutsayarak
confirm
doğrulamak doğrulamak /
confirm
{f} doğrulamak, tasdik etmek, teyit etmek
confirm
(Askeri) TEYİT ETMEK, TASDİK ETMEK: Daha önce verilmiş bir emri veya kararı tasdik etmek, doğrulamak
confirm
onayla/doğrula
confirm
confirmed bachelor müzmin bekâr
الإنجليزية - الإنجليزية
confirm
to strengthen in judgment or purpose

    الواصلة

    to strength·en in judg·ment or pur·pose

    التركية النطق

    tı strengthın în cʌcmınt ır pırpıs

    النطق

    /tə ˈstreɴɢᴛʜən ən ˈʤəʤmənt ər ˈpərpəs/ /tə ˈstrɛŋθən ɪn ˈʤʌʤmənt ɜr ˈpɜrpəs/
المفضلات