to pass or be driven rapidly through the air by any impulse

listen to the pronunciation of to pass or be driven rapidly through the air by any impulse
الإنجليزية - التركية

تعريف to pass or be driven rapidly through the air by any impulse في الإنجليزية التركية القاموس.

fly
{i} uçuş

Bir kuşun gökyüzünde uçuşunu gördüm. - I saw a bird fly across the sky.

Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı. - If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.

fly
{i} olta sineği
fly
(Tekstil) uçuntu
fly
uçurmak

Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir. - Flying a kite can be dangerous.

Uçurtmalar uçurmak tehlikeli olabilir. - Flying kites can be dangerous.

fly
uçmak

Ben bulutların üzerinde uçmak istiyorum. - I want to fly above the clouds.

Paris'e uçmak 500 dolara mal olacak. - It will cost 500 dollars to fly to Paris.

fly
tüymek
fly
-den kaçmak
fly
uçup gitmek
fly
jet gibi gitmek
fly
beysbol vurulup havaya kaldırılan top
fly
{f} kaçmak
fly
{i} açıkgöz
fly
{f} atlayarak aşmak
fly
(fiil) uçmak, uçuşmak, dalgalanmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak, kaçmak, firar etmek, uçurmak, uçakla gitmek, atlayarak aşmak, üzerinden atlamak
fly
{f} çok çabuk gitmek
fly
{f} atılmak
fly
(Tıp) İki kanatlı küçük böcek, sinek
fly
sürat regülatorü
fly
{f} firar etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
fly
to pass or be driven rapidly through the air by any impulse

    الواصلة

    to pass or be driv·en rap·id·ly through the A·ir by a·ny im·pulse

    التركية النطق

    tı päs ır bi drîvın räpıdli thru dhi er bay eni împʌls

    النطق

    /tə ˈpas ər bē ˈdrəvən ˈrapədlē ˈᴛʜro͞o ᴛʜē ˈer ˈbī ˈenē əmˈpəls/ /tə ˈpæs ɜr biː ˈdrɪvən ˈræpədliː ˈθruː ðiː ˈɛr ˈbaɪ ˈɛniː ɪmˈpʌls/
المفضلات