O, yürümek için çok yaşlıydı. - He was too old to walk.
O, yürümek için çok yaşlıydı.
He was too old to walk.
Tren olmadığı için, tüm yolu yürümek zorunda kaldık. - There being no train, we had to walk all the way.
Tren olmadığı için, tüm yolu yürümek zorunda kaldık.
There being no train, we had to walk all the way.