Karşılaştırma yapmak gerçekten zor.
 - It's really tough to compare.
Çevirini tahtada olanla karşılaştır.
 - Compare your translation with the one on the blackboard.
Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
 - We compared his work with hers.
Çocuklarını başkalarıyla kıyaslama.
 - Don't compare your children with others.
Anne! Benimle Sam'i kıyaslama!
 - Mum! Don't compare me with Sam!