Tom şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.
- Tom does nothing but complain.
Tom şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
- Tom did nothing but complain.
Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı.
- A four-year-old American tourist was disappointed to realize that, in fact, the Sichuan province is not entirely made of spicy beef, in spite of its famously piquant cuisine.
Biraz daha sığır eti ister misiniz?
- Would you like some more beef?
Yakınmak için hiçbir nedeni yok.
- He has nothing to complain about.
Yakınmak bu durumu çözmeyecek.
- Complaining won't remedy the situation.
Böyle iyi insanlara karşı şikâyetçi olmak zor.
- It's hard to complain against such good people.
Tom işinden şikayetçi olmaktan başka hiçbir şey yapmadı.
- Tom did nothing but complain about his job.
Ben resmi bir şikayette bulunmak istiyorum.
- I want to lodge a formal complaint.
Tom yazılı olarak şikâyette bulunmak istiyor.
- Tom wants to file a complaint.
Tom'la ilgili şikayetim yok.
- I have no beef with Tom.
Tom Mary'nin ona asla yardım etmemesinden yakındı.
- Tom complained that Mary never helped him.
O, bir baş ağrısından yakındı.
- She complained of a headache.
Mary sızlanmaksızın her şeyi kabul etti.
- Mary accepted everything without complaining.
Her zaman şikâyet ediyorsun.
- You are always complaining.
Onun sürekli şikâyet konuşması beni sinirlendirdi.
- Her constant complaining speech irritated me.
Tom'la ilgili şikayetim yok.
- I have no beef with Tom.
Sana gece geç saatlerde Çellonu çalmamanı söyledim, fakat çaldın ve şimdi komşular şikâyet etti.
- I told you not to play your cello late at night, but you did and now the neighbors have complained.
Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.
- He never sees me without complaining about his wife.
Joe was always complaining about the video game.
... She didn't complain. That's not what you did in that generation. And this is one of ...
... They complain. ...