Tom Mary'ye bakmak için geriye döndü.
 - Tom turned around to face Mary.
Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.
 - Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.
Mary yatağına uzandı, yüzü yastığına gömülü şekilde ağladı.
 - Mary laid on her bed, crying with her face buried into her pillow.
Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti.
 - His face is distorted by pain.
Şapkamı giymeyi unuttum ve yüzüm kötü biçimde güneşten yandı.
 - I forgot to wear my hat and my face got badly sunburned.
Tom'un yüzü kötü bir biçimde çürük.
 - Tom's face is badly bruised.