Bir asteroid bir kaya parçasıdır.
 - An asteroid is a bit of rock.
Tekneyi sarsmak istemiyorum.
 - I don't want to rock the boat.
Tekneyi sallamak istemiyorum.
 - I don't plan on rocking the boat.
Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
 - Seen at a distance, the rock looked like a human face.
Tom kayaya tırmanma girişiminde bulunuyor.
 - Tom is attempting to climb the rock.
Tom ve Mary birlikte Pulpit Rock'tan paraşütle atladılar. Kısa ama büyülü bir deneyimdi.
 - Tom and Mary have jumped together from Pulpit Rock with a parachute. It was a short but magical experience.
Chocolate rocks.