O, muharebede yaralandı.
- He was wounded in battle.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
Savaş asla barışı kanıtlamamıştır.
- Battle's never proven peace.
Bir çatışmayı kaybetmek savaşı kaybetmek anlamına gelmez.
- Losing a battle doesn't mean losing the war!
Kısa bir çatışmadan sonra kasabayı ele geçirdik.
- We seized the town after a short battle.
Ben hastalıkla mücadele edeceğim.
- I will battle with illness.
Japonyanın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz.
- We can say that Japan was fighting a constant battle against hunger during the war.
Gerçekten bir kavga istemiyorum.
- I really don't want a battle.
Ben hastalıkla mücadele edeceğim.
- I will battle with illness.
Greenpeace çevreyi korumak için büyük bir mücadele veriyor.
- Greenpeace is fighting an uphill battle to save the environment.
Sen bütün çarpışmaları kazanabilirsin ama savaşı kaybedebilirsin.
- You can win all the battles yet lose the war.
Ben kendi savaşımı veriyorum.
- I fight my own battles.
The cavalry, by way of distinction, was called the battle, and on it alone depended the fate of every action. - William Robertson.
... tedious rational battle to improve the efficiency everything I'll sing it dried ...
... Battle of Hastings, creating the modern British monarchy. In fact, British history dates ...