to allure, invite, draw, engage

listen to the pronunciation of to allure, invite, draw, engage
الإنجليزية - التركية

تعريف to allure, invite, draw, engage في الإنجليزية التركية القاموس.

attract
{f} cezbetmek
attract
{f} çekmek

Kendinize dikkat çekmek için bir şey yapmayın. - Don't do anything to attract attention to yourself.

Ben dikkat çekmek istemiyordum. - I did not want to attract attention.

attract
cekici
attract
çek

Ben dikkat çekmek istemiyordum. - I did not want to attract attention.

Onun görünümünü çekici bulurum. - I find her appearance attractive.

attract
cazip

Senin önerin çok cazip ama onun hakkında düşünmek zorunda kalacağız. - Your offer is very attractive, but we will have to think about it.

Bu düşünce çok cazip. - The idea is very attractive.

attract
attractively güzel
attract
alımlı

Sanırım o, alımlı ve çekici. - I think she is charming and attractive.

attract
cazip attractive cazibeli
attract
cezbetmek attractile çekici
attract
alımlı surette attractiveness çekicilik
attract
cazibe

Onu cazibeli buluyor musun? - Do you find him attractive?

Bu saray bizim şehirde en ünlü ve en iyi takdir edilen cazibesidir. - This palace is the most famous and best appreciated attraction in our city.

الإنجليزية - الإنجليزية
{v} attract