Kuşlar hızla uçarken yüksek sesle cıvıltı yaparlar.
- The birds chirp loudly while flying rapidly.
Ben böceklerin cıvıltısını duyabiliyorum.
- I can hear the chirping of insects.
Kuşların cıvıldamasını dinleyin.
- Listen to the birds chirp.
Benim evcil kuşum bütün gece boyunca cıvıldadı.
- My pet bird chirped all night long.
Sana hakaret etmek istemedim.
- I didn't want to insult you.
Artık Tom bile bana hakaret etmek için canını sıkmıyor.
- Tom doesn't even bother to insult me anymore.