تعريف then- في الإنجليزية التركية القاموس.
- <span class="word-self">thenspan>
- ondan sonra
Pekâlâ. Diğer on beş Almanca cümleyi tercüme edip, ondan sonra ayrılacağım.
- All right. I'll translate another fifteen sentences in German, and then leave.
Ondan sonra, ayrıldım ama onların evinde çantamı unuttuğumu fark ettim.
- After that, I left, but then I realized that I forgot my backpack at their house.
- <span class="word-self">thenspan>
- o halde
Bunu istemiyorlarsa, o halde ne istiyorlar?
- If they don't want this, then what do they want?
Eğer bu cümleyi okuyabiliyorsan, o halde okuyabiliyorsundur.
- If you can read this sentence, then you're able to read.
- <span class="word-self">thenspan>
- o zaman
O zaman onu görmediğine inanmıyorum.
- I cannot believe you did not see him then.
Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.
- It's supposed to rain tomorrow night, so let's leave our umbrellas until then.
- <span class="word-self">thenspan>
- sonra
Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
- But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt.
- If you see a mistake, then please correct it.
- <span class="word-self">thenspan>
- öyleyse
Arkadaşım olmak istiyorsan, öyleyse arkadaşımın arkadaşı da olursun.
- If you want to become my friend, then also become the friend of my friend.
Öyleyse onu görmediğine inanamam.
- I cannot believe you did not see him then.
- even <span class="word-self">thenspan>
- o zaman bile
Sen onun olanaksız olduğunu biliyordun ve o zaman bile denedin.
- You knew it was impossible and even then, you tried.
Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.
- I apologized, but even then she wouldn't speak to me.
- <span class="word-self">thenspan>
- o zamanlar
O zamanlar, tüm hesaplamalar elle yapıldı.
- Back then, all the calculations were done by hand.
O zamanlar yemek yemek için eve giderdim.
- I used to go home to eat back then.
- <span class="word-self">thenspan>
- madem öyle
- <span class="word-self">thenspan>
- daha sonra
Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı.
- The thief hit me and gave me a black eye and then ran off.
Öyleyse daha sonra tekrar geleceğim.
- Then I'll come again later.
- dump <span class="word-self">thenspan> halt
- (Bilgisayar) dökümden sonra dur
- ever <span class="word-self">thenspan>
- o zaman bile
- ever <span class="word-self">thenspan>
- buna karşın
- if i knew <span class="word-self">thenspan> what i know now
- şimdiki aklım olsaydı
- if <span class="word-self">thenspan>
- ise o zaman
- if <span class="word-self">thenspan>
- (Bilgisayar) eğer ise
- if <span class="word-self">thenspan> else
- (Bilgisayar) eğer-ise-değilse
- just <span class="word-self">thenspan>
- (deyim) o esnada
- now and <span class="word-self">thenspan>
- ikide bir
- now <span class="word-self">thenspan>!
- hop
- since <span class="word-self">thenspan>
- o andan itibaren
- since <span class="word-self">thenspan>
- o tarihten itibaren
- since <span class="word-self">thenspan>
- o andan sonra
- so <span class="word-self">thenspan>
- şu halde
- <span class="word-self">thenspan>
- (ondan) sonra
- <span class="word-self">thenspan>
- o durumda
- <span class="word-self">thenspan>
- çok geçmeden
Hava çok soğuktu ve sonra üstüne üstlük çok geçmeden yağmur yağmaya başladı.
- It was very cold, and then before long it began to rain on top of it.
- <span class="word-self">thenspan>
- soma
- <span class="word-self">thenspan>
- bari
- <span class="word-self">thenspan>
- bu durumda
- <span class="word-self">thenspan>
- o zaman ki
- <span class="word-self">thenspan>
- bunun üzerine
- <span class="word-self">thenspan>
- bunun üstüne
- <span class="word-self">thenspan> i'm a dutchman
- (deyim) değilse arap olayım
- <span class="word-self">thenspan> wait for
- (Bilgisayar) sonra bekle
- till <span class="word-self">thenspan>
- o vakte kadar
- until <span class="word-self">thenspan>
- o zamana kadar
Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.
- It's supposed to rain tomorrow night, so let's leave our umbrellas until then.
O zamana kadar, Tom Mary'nin kot pantolon giydiğini hiç görmedi
- Until then, Tom had never seen Mary in jeans.
- when <span class="word-self">thenspan>
- o zaman
- when <span class="word-self">thenspan>
- her ne zaman olsa
- where <span class="word-self">thenspan>
- orada
- How <span class="word-self">thenspan>
- Bu da ne demek?
- and <span class="word-self">thenspan>
- ve sonra
Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz.
- We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.
Bifteğini bitir ve sonra bir şeker alabilirsin.
- Eat up the steak and then you can have a candy.
- but <span class="word-self">thenspan>
- ama sonra
Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
- But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
Düzenleme kaldırıldı ama sonra yeniden yürürlüğe kondu.
- The regulation was abolished, but then it was reenacted.
- but <span class="word-self">thenspan>
- fakat sonra
Tom kız arkadaşının adını koluna dövme yaptırdı fakat sonra o onu terk etti.
- Tom got his girlfriend's name tattooed on his arm, but then she left him.
Bugün plaja gitmeyi planlıyordum fakat sonra yağmur yağmaya başladı.
- I was planning on going to the beach today, but then it started to rain.
- but <span class="word-self">thenspan>
- bununla birlikte
- every now and <span class="word-self">thenspan>
- ara sıra
Robert ara sıra beni ziyarete gelir.
- Robert comes to visit me every now and then.
Tom ara sıra bizi ziyarete gelir.
- Tom comes to visit us every now and then.
- every now and <span class="word-self">thenspan>
- arada bir
- from <span class="word-self">thenspan>
- o zamandan
- long before <span class="word-self">thenspan>
- ondan çok önce
- now and <span class="word-self">thenspan>
- zaman zaman
Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım.
- I fall asleep in the class every now and then.
Tom zaman zaman Mary'den haber alır.
- Tom hears from Mary every now and then.
- now and <span class="word-self">thenspan>
- arada sırada
Arada sırada birlikte alışverişe gittiler.
- Every now and then they went shopping together.
Arada sırada seni görüyorum.
- I see you every now and then.
- now and <span class="word-self">thenspan>
- ara sıra
O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir.
- He still comes to see me now and then.
Tom ara sıra bir bardak şarabı sever.
- Tom enjoys a glass of wine every now and then.
- now <span class="word-self">thenspan>
- de bakalım
- now <span class="word-self">thenspan>
- hadi
- now <span class="word-self">thenspan>
- öyle ise
- <span class="word-self">thenspan>
- o süre içinde
- <span class="word-self">thenspan>
- o zamanki
- <span class="word-self">thenspan> and there
- hemen
Hemen karar vermek zorundaydım.
- I had to decide right then and there.
Onun tekrar olmamasına asla izin vermemeye hemen karar verdim.
- I decided then and there to never let that happen again.
- <span class="word-self">thenspan> and there
- derhal
- till <span class="word-self">thenspan>
- o zamana kadar
Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
- We'll just have to wait till then.
Gıda malzemeleri o zamana kadar dayanmaz.
- The food supplies will not hold out till then.
- already <span class="word-self">thenspan>
- zaten o zaman
- back <span class="word-self">thenspan>
- O zamanda, o günlerde
- better <span class="word-self">thenspan> a poke in the eye with a Blunt stick
- (deyim) (Aus) Hiç yoktan iyidir ama daha iyi olabilirdi
- between now and <span class="word-self">thenspan>
- şimdi ve sonra arasında
- but <span class="word-self">thenspan> again
- ama sonra tekrar
- by <span class="word-self">thenspan>
- O zamana kadar
Ancak, o zamana kadar, çok geçti.
- By then, however, it was too late.
Tom o zamana kadar geri dönebilir.
- Tom may be back by then.
- every now and <span class="word-self">thenspan>
- Arada bir, ara sıra, zaman zaman, bazen
- from <span class="word-self">thenspan> on
- O zamandan sonra, o zamandan bu yana, o zama nbdan beri
- if <span class="word-self">thenspan> operation
- Daha sonra operasyon eğer
- maybe <span class="word-self">thenspan>
- belki sonra
- ok <span class="word-self">thenspan>
- Peki öyleyse
- only <span class="word-self">thenspan>
- ancak o zaman
Ancak o zaman onun ne demek istediğini anladım.
- Only then did I realize what he meant.
- right <span class="word-self">thenspan>
- Tam o anda, tam o zamanda
- see <span class="word-self">thenspan>
- o zaman bakın
- see you <span class="word-self">thenspan>
- o zaman görüşürüz
- since <span class="word-self">thenspan>.
- o zamandan beri
- the <span class="word-self">thenspan>
- sonra
- <span class="word-self">thenspan>
- böylece
Yarın akşam onunla akşam yemeği yiyeceğim, böylece o zaman onun fikrini öğreneceğim.
- I'm going to have dinner with him tomorrow night, so I'll feel him out then.
- <span class="word-self">thenspan>
- And if the bed should catch fire
- <span class="word-self">thenspan>
- sonrada
- <span class="word-self">thenspan> and there
- oracıkta
- <span class="word-self">thenspan> of
- o zaman
- <span class="word-self">thenspan> out
- Daha sonra dışarı
- until <span class="word-self">thenspan>
- o zamana dek
- until <span class="word-self">thenspan>, meanwhile
- O zamana kadar, bu arada
- up until <span class="word-self">thenspan>
- O zamana dek, o ana kadar
Up until then, I hadn't seen how seriously we were in trouble.
- who <span class="word-self">thenspan>
- kim o zaman
- but <span class="word-self">thenspan>
- yine de
- but <span class="word-self">thenspan>
- ama diğer taraftan
- by <span class="word-self">thenspan>
- o zaman
O zamana kadar bitirebilir misin?
- Can you finish by then?
Tom o zamana kadar geri dönebilir.
- Tom may be back by then.
- change <span class="word-self">thenspan> find
- değiştir ve bul
- come on <span class="word-self">thenspan>
- haydi bakalım
- even <span class="word-self">thenspan>
- buna rağmen
- even <span class="word-self">thenspan>
- olsa bile
- every now and <span class="word-self">thenspan>
- arada sırada
- it only hurts now and <span class="word-self">thenspan>
- arada sırada acıyor
- just <span class="word-self">thenspan>
- derken
- just <span class="word-self">thenspan>
- tam o sırada
Tam o sırada o odama geldi.
- Just then she came into my room.
Tam o sırada, otobüs durdu.
- Just then, the bus stopped.
- just <span class="word-self">thenspan>
- tam o sırada; tam o anda
- now <span class="word-self">thenspan>
- şu halde
- since <span class="word-self">thenspan>
- ondan beri
- the <span class="word-self">thenspan> president
- zamanın cumhurbaşkanı
- the <span class="word-self">thenspan> president
- o zamanki başkan
- <span class="word-self">thenspan>
- derhal
- <span class="word-self">thenspan>
- o zaman vaki olan
- <span class="word-self">thenspan>
- demek
Eğer beni bu şekilde tanımıyor idiysen, kısaca beni tanımamışsın demektir.
- If you didn't know me that way then you simply didn't know me.
Neler oluyor biliyor musun? - Hayır. O zaman bütün bunlar ne demek oluyor?
- Do you know what's going on? - No. What's it all about then?
- <span class="word-self">thenspan>
- {s} o zamanlarki
- <span class="word-self">thenspan>
- o zaman: We were young then. O zaman gençtik. They'll have come by then. O zamana kadar gelmiş olacaklar. What'll happen then? O zaman
- <span class="word-self">thenspan>
- zira
Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler.
- Women's faces are often more beautiful when they take their clothes off, for they then stop thinking about their external appearance.
En ilginç bilgi çocuklardan gelir, zira onlar bildikleri her şeyi anlatır ve sonra durur.
- The most interesting information comes from children, for they tell all they know and then stop.
- <span class="word-self">thenspan> again
- üstelik
O tek kelime Fransızca söyleyemez ama üstelik bir yerli gibi İngilizce konuşur.
- He can't say one word of French, but then again he speaks English like a native.
- <span class="word-self">thenspan> again
- ayrıca
- <span class="word-self">thenspan> and there
- anında
- <span class="word-self">thenspan> by
- sonraki
- there and <span class="word-self">thenspan>
- (deyim) hemen oracikta
- well <span class="word-self">thenspan>
- mademki
- well, <span class="word-self">thenspan>
- öyleyse
- what <span class="word-self">thenspan>
- eee sonra
- what <span class="word-self">thenspan>?
- (Konuşma Dili) eee ne olmuş?
- what <span class="word-self">thenspan>?
- (Konuşma Dili) tamam nolmuş?
- what <span class="word-self">thenspan>?
- (Konuşma Dili) oldu başka?
