O bizim bitişikte yaşadı.
- She lived next door to us.
Tom bitişikte yaşayan adamla geçinemiyor.
- Tom doesn't get along with the man who lives next door.
Yandaki evde kim yaşıyor?
- Who lives in the house next door?
Dün gece yandaki evde bir yangın çıktı.
- Last night a fire broke out in the house next door.
Tom kapı komşusu kızla evlendi.
- Tom married the girl next door.
Tom bizim kapı komşumuz.
- Tom is our next door neighbor.
Tom bitişikte yaşayan adamla geçinemiyor.
- Tom doesn't get along with the man who lives next door.
O, bize bitişik yaşıyor.
- He lives next door to us.
Kapıyı kapatın, lütfen.
- Close the door, please.
Kapıyı iterek açtı ve içeri yürüdü.
- He thrust the door open and marched in.
Tom'un bitişik komşu olduğunu bilmiyordum.
- I didn't know Tom was next door.
Bitişik komşudaki köpek tehlikeli.
- The dog next door is dangerous.
Komşunun çocuğu bir ağaçtan tepe üstü düştü.
- The boy next door fell head first from a tree.
Bitişik komşudan gelen müzik yüksek ve rahatsız ediciydi.
- The music coming from next door was loud and annoying.
Try the place next door.
... yeah next door downstairs ...
... the town next door. ...