Sami'nin hikâyesi manşetlere hakim oldu.
 - Sami's story dominated the headlines.
Tom gazeteyi aldı ve manşetleri okudu.
 - Tom picked up the newspaper and read the headlines.
Herkes bu sabahki haber başlıklarından memnundu.
 - Everyone was delighted by this morning's headlines.
Haber başlıklarını gördün mü?
 - Have you seen the headlines?