Tom birinci sınıfı tekrarlamak zorunda kaldı.
 - Tom had to repeat first grade.
Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
 - Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
Lincoln sözlerini tekrarladı.
 - Lincoln repeated the words.
Hayır,  İngiliz tekrarladı.
 - No, repeated the Englishman.
Böylesine dikkatsiz bir hatayı tekrarlama.
 - Don't repeat such a careless mistake.
Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
 - Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
Bir yalanın tekrarlanması onu doğru yapmaz.
 - Repeating a lie does not make it true.
Trajedi tekrarlanmaması için hatırlanmalı.
 - The tragedy must be remembered so that it is not repeated.
Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı.
 - The two mirrors facing each other created a repeating image that went on to infinity.
Tekrar tekrar yineleyebilirim.
 - I can repeat it again and again.