the-same

الإنجليزية - التركية

تعريف the-same في الإنجليزية التركية القاموس.

{i} tıpkı

{i} farketmez

{i} değişmemiş

{i} aynı

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir. - Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.

{i} aynen

{i} aynı şekilde

Herkes aynı şekilde düşünüyor. - Everyone thinks the same way.

Tom tam olarak Mary gibi aynı şekilde hissediyor. - Tom feels exactly the same way as Mary does.

{i} farksız

المصطلحات ذات الصلة

ilk

tür

idem

zam

idem

aynı yazar

idem

aynı

idem

aynı yazı

ilk

of that ilk aynı türden

ilk

cins

ilk

{i} tip

ilk

sınf

ilk

{i} çeşit

the same

aynı kişi

the same

aynısı

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف the-same في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

idem

ilk

{i} same thing as mentioned before

فيديوهات

... same, that's silly. ...

... take the same test all over again and have Medicare pay ...