telefoniert

listen to the pronunciation of telefoniert
الإنجليزية - التركية

تعريف telefoniert في الإنجليزية التركية القاموس.

called
{f} adlandır: adj.adlandırılan
called
çağırılmak

Hiç kimse aptal diye çağırılmaktan hoşlanmaz. - No one likes to be called stupid.

called
adı verilmek
called
isimlendirilen
called
adlandırılan

Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir. - You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.

called
adlandırılmış

Dört Galile uyduları Io, Europa, Ganymede ve Callisto olarak adlandırılmıştır. - The four Galilean moons are called: Io, Europa, Ganymede and Callisto.

called
anılmak
called
namında
called
adındaki

Sami, Leyla adındaki bir esmere aşık oldu. - Sami fell in love with a brunette called Layla.

Görünüşe göre, o Tatoeba adındaki bir Japon kızla buluşuyor. - He apparently dates a Japanese girl called Tatoeba.

called up
(Askeri) askere çağrılmak
called
adlanan
called
denilen

Kuzey kutbu kırlangıcı denilen bir kuş duydun mu? - Have you heard of a bird called the Arctic Tern?

Bu, bazı ülkelerde bir hediye ve diğerlerinde rüşvet denilen şeydir. - This is what is called a 'present' in some countries and 'bribery' in others.

called
{f} çağır

Başkan, askeri güçleri çağırdı. - The President called out the troops.

Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu. - I called a cab, because it was raining.

called
adlandır

Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir. - You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.

Genç bir köpek enik olarak adlandırılır. - A young dog is called a puppy.

called
adlı

Bayan Stevens, Bay Dell adlı biri ofisinizde sizi bekliyor. - Someone called Mr Dell is waiting for you in your office, Mrs Stevens.

Radyoda Apologize adlı bir şarkının çaldığını duydum. - I heard a song called Apologize on the radio.

called
{f} çağır: adj.isimlendir
called up
(Askeri) (TO BE) Askere çağrılmak