Tom put the frying pan on the stove.
- Tom tavayı ocağa koydu.
Don't touch that pan! It's very hot.
- O tavaya dokunmayın! O çok sıcak.
Overflow container plug should be screwed properly.
Tom put the frying pan on the stove.
- Tom tavayı ocağa koydu.
Do you have a bigger frying pan?
- Daha büyük bir tavan var mı?
Tom hit Mary on the head with a skillet.
- Tom bir tava ile Mary'nin başına vurdu.
Mary clobbered Tom with a skillet.
- Mary bir saplı tava ile Tom'u acımasızca dövdü.
I need a bigger frying pan.
- Daha büyük bir kızartma tavasına ihtiyacım var.
I am wise enough to think that if one is born a fish, it is more dignified to die under the water than in the frying pan.
- Eğer balık olarak doğmuşsan, suyun altında ölmenin kızartma tavasında ölmekten daha onurlu olduğunu düşünecek kadar bilgiliyim.