When you speak of a pay-raise before recognition, I am inclined to think you are putting the cart before the horse.
- Tanınmadan önce maaş zammından bahsedersen senin işleri ters yaptığını düşünme eğiliminde olurum.
The body was burned beyond recognition.
- Vücut yanarak tanınmaz hale gelmiş.
She is not only well known in India, but is also well known in China.
- O sadece Hindistan'da değil aynı zamanda Çin'de de iyi tanınmaktadır.
She is well known in both India and China.
- O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.
She is recognized to be an expert on linguistics.
- O dilbilim uzmanı olarak tanınmaktadır.
Now he is recognized as one of the most promising writers.
- O, şimdi en umut verici yazarlardan biri olarak tanınmaktadır.
Some people identify success with having much money.
- Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.
You can easily identify Tom because he is very tall.
- Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.
Remember me? No. Well, well. I'm surprised you don't recognise me! Are we supposed to?
- Beni hatırlıyor musun? Hayır. Hayret. Beni tanımamana şaşırdım! Tanımamız gerekiyor mu?
The computer recognises two hundred different types of errors.
- Bilgisayar iki yüz farklı tipteki hatayı tanır.
I recognized her by the hat she was wearing.
- Onu giydiği şapkadan tanıdım.
Having seen him in the picture, I recognized him at once.
- Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
- Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.