I had my watch repaired.
- Saatimi tamir ettirdim.
Can you repair these shoes?
- Bu ayakkabıları tamir edebilir misin?
How much will it cost to fix the car?
- Arabayı tamir etmek kaça mal olacak?
I had to fix the toaster.
- Ben tost makinesini tamir etmek zorunda kaldım.
It took me several hours to mend it.
- Onu tamir etmek birkaç saatimi aldı.
I took the radio apart to repair it.
- Tamir etmek için radyoyu parçalara ayırdım.
It will cost about 2000 yen to repair it.
- Onu tamir etmek yaklaşık 2000 yene mal olacak.
Will you send someone to fix it as soon as possible?
- Mümkün olduğunca kısa sürede onu tamir etmesi için birini gönderir misin?
I'm fixing the radio I found on my way home.
- Eve giderken bulduğum radyoyu tamir ediyorum.
Mary is mending the carpet.
- Mary halıyı tamir ediyor.
Your shoes want mending.
- Ayakkabılarının tamir edilmesi gerekiyor.
Why don't you mend that fuse?
- Niçin o sigortayı tamir etmiyorsun?
How soon can I have my shoes mended?
- Ne kadar sürede ayakkabılarımı tamir ettirebilirim?
I am fixing the clock.
- Saati tamir ediyorum.
I'm fixing the radio I found on my way home.
- Eve giderken bulduğum radyoyu tamir ediyorum.
This broken vase is irreparable.
- Bu kırık vazo tamir edilemez.