Florida'yı terkettiğimden beri okyanusta yüzmedim.
- I haven't swum in the ocean since I left Florida.
Geçen yazdan beri yüzmedim.
- I haven't swum since last summer.
Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir.
- To swim in the ocean is my greatest pleasure.
Bu nehir içinde yüzmek için tehlikelidir.
- That river is dangerous to swim in.
John yüzme kulübündedir.
- John is in the swimming club.
Yüzme havuzlarında, su sürekli olarak filtrelerden pompalanır.
- In swimming pools, water is continuously pumped through a filter.
Tom ve Mary bankta oturdular, insanların yüzüşünü izlediler.
- Tom and Mary sat on the bench, watching people swim.
O, onun yüzüşünü izledi.
- She watched him swim.
John yüzme kulübündedir.
- John is in the swimming club.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
O nehri yüzerek geçmek istedi ama başarısız oldu.
- He wanted to swim across the river, but he failed.
Yüzerek geçmek imkânsız. Nehir çok geniş.
- It's impossible to cross the river by swimming. It's too wide!
I'm going for a swim.
Sink or swim.