supernatural occurrences or feats

listen to the pronunciation of supernatural occurrences or feats
الإنجليزية - التركية

تعريف supernatural occurrences or feats في الإنجليزية التركية القاموس.

magic
sihirbazlık

Sihirbazlık gösterisi bugün harikaydı. - The magic show was awesome today.

Bu sihirbazlıktaki hileyi fark ettim. - I was aware of the trick in this magic.

magic
büyü

Ona büyü yapacağım ve bir kurbağaya çevireceğim. - I'll use magic on him and turn him into a frog.

Büyücünün hileleri bizi şaşırttı. - The magician's tricks surprised us.

magic
sihir

Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır. - Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.

Kız, sihir gibi kayboldu. - The girl vanished like magic.

magic
{i} büyücülük
magic
sihirle ilgili
magic
büyülü

Narnia'nın büyülü dünyasına hoş geldiniz. - Welcome to the magical world of Narnia.

Tom ve Mary birlikte Pulpit Rock'tan paraşütle atladılar. Kısa ama büyülü bir deneyimdi. - Tom and Mary have jumped together from Pulpit Rock with a parachute. It was a short but magical experience.

magic
sihirli

Tom sihirli bir numara yaptı. - Tom performed a magic trick.

Pek çok eğlenceli sihirli hileler bilir. - He knows many amusing magic tricks.

magic
büyücülükte kullanılan
magic
büyülü magic mirror bakılınca gaipten haber veren ayna
magic
gözbağı
magic
magic wand sihirli değnek
magic
gözbağcılık
magic
black magic cin ve şeytanlar aracılığıyl
الإنجليزية - الإنجليزية
magic
supernatural occurrences or feats

    الواصلة

    su·per·na·tu·ral occurrences or feats

    التركية النطق

    supırnäçırıl ıkırınsîz ır fits

    النطق

    /ˌso͞opərˈnaʧərəl əˈkərənsəz ər ˈfēts/ /ˌsuːpɜrˈnæʧɜrəl əˈkɜrənsɪz ɜr ˈfiːts/
المفضلات