Slavery is a crime against humanity.
- Kölelik, insanlık dışı bir suçtur.
The police set out to solve the crime.
- Polis, suçu çözmek için yola çıktı.
All human offenses are the result of a lack of love.
- Tüm insanlık suçları sevgiden yoksunluğun bir sonucudur.
Pedophilia is a very serious offense.
- Pedofili çok ciddi bir suçtur.
I don't blame you for the accident; it was not your fault.
- Kaza için seni suçlamıyorum, senin hatan değildi.
She blamed him for all her problems.
- O bütün problemleri için onu suçladı.
Don't blame him for the error.
- Hata için onu suçlamayın.
To err is human. To blame somebody else for your errors is even more human.
- Hatasız kul olmaz. hataların için başka birini suçlamak daha insanidir.
Tom and Mary blamed themselves for everything that went wrong.
- Tom ve Mary yanlış giden her şey için kendilerini suçladılar.
They blamed themselves for being wrong.
- Hata olduğu için kendilerini suçladılar.
Was he, in fact, guilty of wrongdoing?
- Aslında o haksızlıktan dolayı suçlu muydu?
Such an offence is punished by a fine and/or imprisonment.
- Böyle bir suç ceza ve / veya hapis ile cezalandırılır.
Sami committed an offence.
- Sami bir suç işlemişti.
I don't blame you for the accident; it was not your fault.
- Kaza için seni suçlamıyorum, senin hatan değildi.
He will never admit his fault.
- O, suçunu asla itiraf etmeyecektir.
In Singapore, one way to punish a criminal is to whip him or her.
- Singapur'da bir suçluyu cezalandırmanın bir yolu onu ya da onu kırbaçlamaktır.
You're guilty as sin.
- Yüzüne bakılmayacak kadar suçlusun.
He was charged to continue this job.
- O bu işe devam etmekle suçlandı.
It was an inside job.
- İçeriden birinin yardımıyla işlenmiş bir suçtu.
He was found guilty of murder.
- O cinayetten suçlu bulundu.
He was guilty of making a mistake.
- O, bir hata yapmaktan suçluydu.
The increase in juvenile delinquency is a serious problem.
- Çocuk suçluluğundaki artış ciddi bir sorundur.
Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$.
- Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur.
Have you ever been convicted of a felony?
- Sen hiç bir suçtan mahkum edildin mi?
Dan was arrested and charged with rape.
- Dan tutuklandı ve tecavüzle suçlandı.
Her father was accused of statutory rape.
- Onun babası ırza tecavüzle suçlandı.
Cürüm nispeti mütemadiyen fazlalaşıyor.
- Suç oranı sürekli olarak artıyor.