sprechstunde

listen to the pronunciation of sprechstunde
ألمانية - التركية
n {'şprehtundı} e kabul saati; hek. muayene saati
[die] görüşme saati; muayene saati
الإنجليزية - التركية

تعريف sprechstunde في الإنجليزية التركية القاموس.

clinic
klinik

Klinikte size ihtiyaç var. - You're needed in the clinic.

Estetik kliniklerini ziyaret eden insanların sayısı bu son yıllarda artmaktadır. - The number of people who visit aestethic clinics have been on the rise these last years.

surgery
ameliyat

Eşi ameliyatta iken, ben ona eşlik ettim. - I kept him company while his wife was in surgery.

Ameliyat edilmeye karar verdi. - She decided to have surgery.

surgery
cerrahlık ilmi
clinic
(Tıp) cerrahi tedavi
clinic
(Tıp) seans
clinic
klinik dersi
clinic
marriage clinic evlilik sorunlarına çözüm yolu bulan klinik
clinic
(Askeri) KLİNİK: Başlıca, hastahane gerektirmeyen hastalara ayakta tedavi yapmak üzere teçhiz edilmiş uygun personel temin edilmiş bir tıbbi tedavi tesisi. Verdiği hizmet tipleri arasında muayene ve acil müdahale vardır
clinic
(Tıp) Kliniğe ait
clinic
(Tıp) Tıbbi veya cerrahi tedavi
clinic
{i} belirti
clinic
(Tıp) Hastaya ait
clinic
(Tıp) (al)
clinic
{i} muayenehane
clinic
{i} çözüm toplantısı
consultation hour
muayene saati
surgery
{i} İng. muayenehane
ألمانية - الإنجليزية
surgery
consultation hour
clinic
doctor's consultation hour
doctors consultation
consultation-hour
Sprechstunde abhalten/halten/haben
to hold a surgery /clinic