Çocuk hırsızları Tom'un ağzını tıkadılar ve onu bir dolaba kilitlediler.
 - The kidnappers gagged Tom and locked him up in a closet.
O, onu bağladı ve onun ağzını tıkadı, sonra onu vahşice dövmeye başladı.
 - She tied him up and gagged him, then she started to beat him savagely.
Haydutlar onun ağzına bir tıkaç koydu.
 - The bandits put a gag in his mouth.