something spectacular or wonderful

listen to the pronunciation of something spectacular or wonderful
الإنجليزية - التركية

تعريف something spectacular or wonderful في الإنجليزية التركية القاموس.

magic
sihirbazlık

Gerçek bir canlı sihirbazlık gösterisi izlemek ister misin? - Do you wanna see a real live magic show?

Sihirbazlık, batıl itikadı paraya çevirme sanatıdır. - Magic is the art of changing superstition into money.

magic
büyü

Ona büyü yapacağım ve bir kurbağaya çevireceğim. - I'll use magic on him and turn him into a frog.

Büyücünün hileleri bizi şaşırttı. - The magician's tricks surprised us.

magic
sihir

Bir sihirbaz olmak istiyorum. - I want to be a magician.

Bu sihirbazlıktaki hileyi fark ettim. - I was aware of the trick in this magic.

magic
{i} büyücülük
magic
sihirle ilgili
magic
büyülü

Onu öpmek büyülü, unutulmaz bir andı. - Kissing her was a magical, unforgettable moment.

Tom ve Mary birlikte Pulpit Rock'tan paraşütle atladılar. Kısa ama büyülü bir deneyimdi. - Tom and Mary have jumped together from Pulpit Rock with a parachute. It was a short but magical experience.

magic
sihirli

Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar. - In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.

Tom birkaç sihirli hileler bilir. - Tom knows a few magic tricks.

magic
büyücülükte kullanılan
magic
büyülü magic mirror bakılınca gaipten haber veren ayna
magic
gözbağı
magic
magic wand sihirli değnek
magic
gözbağcılık
magic
black magic cin ve şeytanlar aracılığıyl
الإنجليزية - الإنجليزية
magic

movie magic.

something spectacular or wonderful

    الواصلة

    some·thing spec·ta·cu·lar or won·der·ful

    التركية النطق

    sʌmthîng spektäkyılır ır wʌndırfıl

    النطق

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ spekˈtakyələr ər ˈwəndərfəl/ /ˈsʌmθɪŋ spɛkˈtækjəlɜr ɜr ˈwʌndɜrfəl/
المفضلات