The tower leaned slightly to the left.
- Kule sola doğru hafifçe eğildi.
Left-wing communism is an infantile disorder.
- Solcu komünizm, infantil bir bozukluktur.
The color won't fade, even in the wash.
- Renk yıkamada bile solmayacak.
Tom is wearing a faded blue shirt.
- Tom soluk bir mavi gömlek giyiyor.
Flowers soon fade when they have been cut.
- Çiçekler koparıldığında kısa sürede soldu.
Tom is wearing a faded blue shirt.
- Tom soluk bir mavi gömlek giyiyor.
The cloth's very faded.
- Kumaşın rengi çok soluk.
A flower in the garden is wilting.
- Bahçedeki bir çiçek soluyor.
The daffodils are starting to wilt.
- Nergisler solmaya başlıyor.
The flowers in the vase were wilted.
- Vazodaki çiçekler soldu.
The flowers have all withered.
- Çiçeklerin hepsi soldu.
Roses withered and Ania cried very much.
- Güller soldu ve Ania çok ağladı.
The daffodils are starting to wilt.
- Nergisler solmaya başlıyor.
The computer is placed to the left of the women.
- Bilgisayar kadınların sol tarafına yerleştirildi.
The wardrobe stood to the left of the door.
- Gardırop kapının solunda duruyordu.
She writes with her left hand.
- O, sol eliyle yazı yazar.
I tried to write with my left hand.
- Ben sol elimle yazmaya çalıştım.
He must be sick; he looks pale.
- O, hasta olmalı; solgun görünüyor.
Tom eats, sleeps and breathes music.
- Tom yer, uyur ve müzik solur.
bei benzi gitti.
Ev güneş enerjisi ile ısıtılmaktadır.
- The house is heated by solar energy.
Eski Yunanlar güneş sistemi hakkında bizim bildiğimiz kadar çok şey biliyorlardı.
- The ancient Greeks knew as much about the solar system as we do.