Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı.
 - She pressed her lips firmly together.
O kolunu sıkıca kavradı.
 - He clutched her arm firmly.
Şirketin iflas edeceği hakkında dolaşan bir söylenti var.
 - There's a rumor in the air that the firm is going into bankruptcy.
Armonk, New York'ta bulunan IBM Şirketi dünyanın en büyük bilgisayar firmasıdır.
 - International Business Machines Corporation, based in Armonk, New York, is the world's largest computer firm.
O kolunu sıkıca kavradı.
 - He clutched her arm firmly.
Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı.
 - She pressed her lips firmly together.
İlk kez, onunla pek sıkı değildi.
 - The first time, she wasn't very firm with him.
Anne kararlı bir şekilde Gilbert Blythe'ı asla affetmeyeceğim dedi.
 - I shall never forgive Gilbert Blythe, said Anne firmly.
Ben buna kesin bir biçimde karşıyım.
 - I am firmly opposed to this.
Ben buna kesin bir biçimde karşıyım.
 - I'm firmly opposed to this.