Bir tren beklemek sıkıcı.
 - Waiting for a train is tedious.
Eğer hayat gülünç ve saçma ise dert etmeyin çünkü bu en azından sıkıcı değil demektir.
 - If life is ridiculous and absurd, be glad that it is not tedious.
Onlar can sıkıcı işlerinden dolayı bitkindiler.
 - They are weary of their tedious work.
O bıktırıcı ve sıkıcıydı.
 - It was tedious and boring.
O bir bıktırıcı işti.
 - It was a tedious job.