simultaneously.

listen to the pronunciation of simultaneously.
الإنجليزية - التركية

تعريف simultaneously. في الإنجليزية التركية القاموس.

at the same time
aynı zamanda

Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı. - In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.

Tom her gece aynı zamanda yatmaya gider. - Tom goes to bed at the same time every night.

at the same time
bununla birlikte
at the same time
bununla beraber
at the same time
aynı anda

Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi. - Everybody in the building headed for the exits at the same time.

Tom, armonika ve gitarı aynı anda çalabilir. - Tom can play the harmonica and the guitar at the same time.

simultaneously
eş zamanlı
simultaneously
eşzamanlı bir şekilde
simultaneously
aynı anda

Tom ve Mary aynı anda cevapladı. - Tom and Mary answered simultaneously.

Birkaç dilde bir kitap yazıyorum ve aynı anda Tatoeba'nın ekranlarında dünyanın dört bir yanına yayınlıyorum. - I am writing a book in several languages, and I simultaneously publish it on Tatoeba's screens all over the world.

simultaneously
aynı zamanda

O bir bilim adamı ve aynı zamanda bir müzisyen. - He is a scholar and a musician simultaneously.

simultaneously
birlikte
simultaneously
hep beraber
Simultaneously
simültane
at one time
bir zamanlar

O ada bir zamanlar Fransa tarafından yönetildi. - That island was governed by France at one time.

Bir zamanlar Amerika'da birçok köle vardı. - At one time there were many slaves in America.

simultaneously
es zamanlı
at the same time
yine de
simultaneously
(zarf) aynı anda
الإنجليزية - الإنجليزية
simultaneously.

    الواصلة

    si·mul·ta·ne·ous·ly

    فيديوهات

    ... appearing simultaneously around the world. ...
    ... And it's amazing because they're so simultaneously ...
المفضلات