O büyük, ihtiyar meşe ağacının dibinde çimlere uzanıp, gövdesine adlarımızın baş harflerini kazıyacağım.
- I'm going to lay you down in the green grass underneath that big old oak tree and then carve our initials into its trunk.
Adının baş harflerini beyaz bir mendilin üzerine işledi.
- She embroidered her initials on a white handkerchief.
Hastalığın ilk belirtileri ateş ve boğaz ağrısı.
- The initial symptoms of the disease are fever and sore throat.
Onun büyükbabasının ölümünü işitmesinin ilk şokundan sonra, kız ağlamaya başladı.
- After the initial shock of hearing of her grandfather's death, the girl started to cry.
Onun büyükbabasının ölümünü işitmesinin ilk şokundan sonra, kız ağlamaya başladı.
- After the initial shock of hearing of her grandfather's death, the girl started to cry.
Başlangıçta at etini beğenmedi.
- She didn't like horsemeat, initially.
Başlangıçta ondan nefret ettim.
- I initially hated it.
Dan o onun bir kaza olduğunu söylediğinde başlangıçta Linda'ya inanmıştı.
- Dan initially believed Linda when she said that it was an accident.