ألمانية - التركية
تعريف siedler في ألمانية التركية القاموس.
- [der] yeni yerleşen, göçmen; sömürgeci
- - {'zi: dlır} r (bir yere) yeni yerleşen
- son darbe
- yerleşimci
الإنجليزية - التركية
تعريف siedler في الإنجليزية التركية القاموس.
- settler
- {i} yeni yere yerleşen kimse
- settler
- yerleşimci
Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.
-The Indians gave the settlers food.
Yerleşimciler kızıl derililerin yardımını kabul etti.
-The settlers accepted the Indians' help.
- settlers
- yerleşimciler
Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.
-The Indians gave the settlers food.
Yerleşimciler ülkelerinden kovuldular.
-Settlers were forced off their land.
- settler
- yerleşen
- settler
- yeni bir yere gidip yerleşen kimse
- colonists
- kolonistler
- settler
- göçmen
Göçmenler vadideki toprağın verimli olduğunu öğrendiler.
-The settlers learned that the land in the valley was fertile.
Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı.
-The indigenous population took up arms against the settlers.
- settler
- {i} son darbe
- settler
- {i} iskân edilen bir yere yerleşen/yerleştirilen kimse
- settler
- göçmen/yerleşimci
- settler
- {i} susturan cevap
- settler
- {i} son söz
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف siedler في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- colonists
- settlers
- settler
The Indians gave the settlers food.
-Die Indianer gaben den Siedlern Essen.
The settlers subsisted on bread and water.
-Die Siedler ernährten sich von Brot und Wasser.
- homesteaders
- Siedler (einer Heimstatt)
- homesteader
- Siedler (in einer Kolonie)
- colonist
- Siedler im Grenzgebiet
- frontiersman
- Siedler im Grenzgebiet
- frontiersmen
- illegale Siedler
- squatters
- illegaler Siedler
- squatter
المصطلحات ذات الصلة
siedler
Resimler
السابق
المفضلات