I want to travel with you.
- Seninle seyahat etmek istiyorum.
Traveling abroad is one of my favorite things.
- Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
She is used to traveling.
- O, seyahat etmeye alışkındır.
Traveling abroad is one of my favorite things.
- Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
Tom and Mary traveled around Japan.
- Tom ve Mary Japonya etrafında seyahat etti.
My father traveled all over the world by air.
- Babam hava yoluyla dünyanın her yerine seyahat etti.
They travelled all throughout Europe with me!
- Onlar benimle Avrupa çapında seyahat etti!
Have you ever travelled alone?
- Hiç yalnız seyahat ettin mi?
I really like travelling.
- Seyahat etmeyi gerçekten severim.
He likes travelling abroad by air.
- O, hava yoluyla yurtdışına seyahat etmekten hoşlanıyor.
I have to commute all the way from a distant suburb.
- Ben uzak bir banliyöden bütün yolu seyahat etmek zorundayım.