- تعريف severance في الإنجليزية التركية القاموس.
- severance pay işten ayrılma tazminatı 
- ayırma/ayrılma 
-  {i} ilişiğini kesme
-  {i} ayrılma
- ayırım 
-  (Ticaret) ilişkiyi koparma
- ikiye ayrılma 
-  (Ticaret) pay kıdem tazminatı
- koparma 
- ayırma 
- ilişki kesme 
- İDARİ KARARLA TERHİS: A. B. D. 'de hükümet tarafından tek taraflı olarak yapılan ve ilgili eratın isteği söz konusu olmayan idari terhis 
- alakayı kesme 
-  (Askeri) İDARİ KARARLA TERHİS: A. B. D. 'de hükümet tarafından tek taraflı olarak yapılan ve ilgili eratın isteği söz konusu olmayan idari terhis
-  {i} işten çıkarma Tom'a ne kadar işten çıkarma tazminatı ödemek zorunda kalacağız? -How much severance pay will we have to pay Tom? 
 
-  {i} kopma, ikiye ayrılma
-  {i} kesme
-  (Ticaret) kıdem tazminatı
- tefrik 
- separation
- ayrılık Beş yıllık ayrılıktan sonra onu göreceğim günü sabırsızlıkla bekliyordum. -I was looking forward to the day when I could see him after five years' separation. 
 Kendim ve o arasındaki ayrılık sancılı ama gerekliydi. -The separation between myself and him was painful, but necessary. 
 
- separation
- ayırma Bu ayırma duvarını inşa etmek yasal mı? -Is it legal to build this wall of separation? 
 
- separation
- ayrılma Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir. -The separation of church and state is one of the fundamental principles of the Constitution. 
 Dan, kilise ve devletin birbirlerinden ayrılmasını savunur. -Dan is for the separation of church and state. 
 
- severance pay
- kıdem tazminatı Sana iki hafta kıdem tazminatı verilecek. -You'll be given two weeks severance pay. 
 Tom'a bir ay kıdem tazminatı önerdik. -We offered Tom a month's severance pay. 
 
- severance agreement
- kıdem anlaşma 
- severance allowance
-  (Askeri) TERHİS ELBİSE BEDELİ: Hizmetten ayrılan erata, şahsi elbise ve eşya temin etmek üzere verilen tahsisat
- severance allowance
-  (Askeri) terhis elbise bedeli
- severance allowance
-  (Askeri) terhis yolluk bedeli
- severance of actions
-  (Kanun) davaların ayrılması
- severance of case
-  (Kanun) davanın tefriki
- severance of relations
- ilişkileri kesme 
- severance pay
- işten ayrılana ödenen tazminat 
- severance pay
- işten çıkarma tazminatı Tom'a ne kadar işten çıkarma tazminatı ödemek zorunda kalacağız? -How much severance pay will we have to pay Tom? 
 
- severance tax
-  (Ticaret) çıkarma vergisi
- separation
-  {i} boşluk
- separation
-  {i} müstakil olma
- separation
-  {i} ayrışma
- separation
-  {i} bölünme
- separation
-  {i} aralık
- separation
-  {i} huk. ayrı yaşama
- benefit severance
-  (Ticaret) kıdem tazminatı
- separation
- firkat 
- separation
- hasretlik 
- separation
-  (Askeri) askerlikten ayrılma
- separation
- ayrı yaşama 
- separation
- ayrılış 
- separation
-  {i} ayrı olma
- separation
-  (Askeri) AYRILMA: Faal görevden ayrılma, terhis, emeklilik, tard, ihraç, istifa veya ölüm sonucu yapılan personel işlemlerine uygulanan geniş anlamlı terim
- separation
-  (Tıp) Ayrılma, birbirinden uzaklaşma