Savaş, sen kazansan bile, seni daha yoksul ve daha güçsüz yapar.
- War makes you poorer and weaker, even if you win.
Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.
- Women are physically weaker than men.
Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.
- Women are physically weaker than men.
Savaş, sen kazansan bile, seni daha yoksul ve daha güçsüz yapar.
- War makes you poorer and weaker, even if you win.
Yaşımız ilerledikçe hafızamız zayıflıyor.
- The older we get, the weaker our memory becomes.
Sadako zayıflarken, ölüm hakkında daha çok düşündü.
- As Sadako grew weaker, she thought more about death.
His influence in the committee became weaker and weaker.
- Sein Einfluss in dem Komitee wurde immer schwächer.
The older one grows, the weaker one's memory becomes.
- Je älter man wird, desto schwächer wird das Gedächtnis.