التركية - الإنجليزية
تعريف sapanlar في التركية الإنجليزية القاموس.
- sapan
- slingshot
Tom is an expert with a slingshot.
-Tom sapan atmada bir uzmandır.
- sapan
- {i} sling
David killed Goliath with a sling.
-David, Goliath'ı sapanla öldürdü.
Tom is an expert with a slingshot.
-Tom sapan atmada bir uzmandır.
- sapan
- abnormal
- sapan
- aberrant
- sapan
- strap
- sapan
- off
- sapan
- catapult
- sapan
- refracting
- Sapan
- wrist rocket
- sapan
- sling (used to lower or hoist something)
- sapan
- launcher
- sapan
- peashooter
- sapan
- sling shot; catapult
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف sapanlar في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- Sapan
- A male given name used in India
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف sapanlar في التركية التركية القاموس.
- Sapan
- atgıç
- Sapan
- (Osmanlı Dönemi) MIKLA'
- Sapan
- (Osmanlı Dönemi) KAZZAFE
- Sapan
- uzacık
- Sapan
- felahan
- Sapan
- atmaca
- sapan
- İki ucu ip, ortası örme veya meşin olan bir taş atma aracı
- sapan
- Genellikle çocukların kuş vurmak için kullandıkları, iki ucuna lastik ve lastiklerin arasına da geniş bir meşin parçası bağlı bulunan çatal
- sapan
- Kaldırılacak bir şeyin üzerine geçirmek için halattan yapılan çember
- sapan
- Gemilerde, yük kaldırmakta kullanılan çeşitli malzeme
- sapan
- İki ucu ip, ortası örme veya meşin olan bir taş atma aracı: "Gökçe Bacı, bağrına saplanan bir okla, sapan sallayan eli havada, yere düşüyor."- T. Buğra
- sapan
- Genellikle çocukların kuş vurmak için kullandıkları, iki ucuna lastik ve lastiklerin arasına da geniş bir meşin parçası bağlı bulunan çatal: "Cebine sakız gibi kuru üzümü doldurdun mu elde sapan, incir kuşu avına çıkarsın."- A. İlhan
- sapan
- Makarayı bir yere bağlamak için tablaların çevresine geçirilen halat veya demir kuşaklar
- sapan
- Balıkçı teknelerinde çok dolu ağı güverteye almak için kullanılan halat sargı
المصطلحات ذات الصلة
sapanlar
الواصلة
sa·pan·larResimler
السابق
المفضلات