Böyle rolleri sevmeye başlıyorum.
- I'm starting to like such roles.
Sami, Leyla'nın oyununda farklı roller oynadı.
- Sami played different roles in Layla's play.
Prenses rolünü kim oynayacak?
- Who will play the role of the princess?
Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.
- This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.
Ben, yeni görevinde aktif bir rol alacağından eminim.
- I am sure you will take an active role in your new position.
Çevirmenin ikili bir görevi vardır.
- The interpreter has a double role.