Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.
 - Our school was not the same size as yours.
Kitapları büyüklüklerine göre düzenledik.
 - We arranged the books according to size.
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
 - Your book is double the size of mine.
Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
 - A person's heart is approximately the same size as their fist.
Daha küçük ölçün var mı?
 - Have you got smaller size?
Tom Mary'nin ayakkabı ölçüsünü bilmiyor.
 - Tom doesn't know what Mary's shoe size is.
Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı.
 - Tom couldn't assemble the bed because he didn't have the right sized Allen key.
Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir.
 - They are manufactured in various sizes.